28 Eylül 2009 Pazartesi

28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü...

Barışın egemen olduğu bir toplum idealine ulaşmanın önündeki en önemli engellerden biri bireylerin yaygın olarak silahlanmasıdır. Bu nedenle bireysel silahsızlanmayı talep etmek önemlidir.

Haklı olsun haksız olsun gün geçmiyor ki bir silahla yaralama-öldürme haberi duyulmasın. Haklı derken yanlış anlaşılmasın, bir insanı öldürmenin hiçbir haklı tarafı olamaz (kastettiğim kendini korumak için yanlışlıkla silaha sarılanlardır). Düğünlerde, eğlencelerde ve maçlarda silahlara kurban giden yüzlerce insan olmuştur.

Elimde olsa dünyanın her yerinde silah kullanımını tümden yasaklardım. Güvenlik güçlerine dahi sadece belli voltajda elektrik üreten joplar verirdim ki hiçbir şekilde insan ölümüne yol açmasın.

Bugün dünyada en çok kaynak aktarılan sektörlerden birisi savunma sanayidir. Buralara aktarılan kaynaklar küresel ısınma ve açlık için kullanılsa insanlık şu anda çok daha iyi durumda olurdu.

İnsanlık, tarihi boyunca ne çektiyse savaşlardan çekmiştir. Silah ve beraberinde getirdiği savaş insanoğlunun gelişmesinin önündeki en büyük engeldir. Savaşların hiçbir zaman galibi olmaz, savaşa giren her taraf kaybedendir ve ülkeleri onlarca yıl geriye götürür.

Bugün dünyada her yıl 300 bin kişi, Türkiye’de ise yılda 3000 kişi ateşli silahlar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Türkiye’de hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yaklaşık 700’ü bu silahlarla kazalar nedeniyle ölüyorlar. Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özcebe’nin derlediği veriler gösteriyor ki: dünyada her yıl 200 bin kişi ateşli silahlarla öldürülürken, yaklaşık 50 bin kişi ateşli silahlarla intihar etmekte, 60 ila 90 bin kişi ise silahlı çatışmada ve savaşlarda yaşamını yitirmekte.

Dünya genelinde dolaşımda olan 875 milyon silahın yüzde 74’ünün sivillerin elinde, yüzde 22.9’unun da hükümet ve silahlı kuvvetlerde bulunduğu ifade ediliyor.